Asit Yağmurları ve Çevreye Verdiği Zararlar
- Giray Ağıralioğlu
- 20 Haz 2015
- 2 dakikada okunur

Son yıllarda küresel ısınma terimiyle beraber adını sıklıkla duyduğumuz bir konu asit yağmurları. Peki ne anlama gelir bu "asit yağmurları" terimi? Siz de merak ediyorsanız, buyurun bizimle beraber öğrenin.
Fosil yakıtlar, egzoz dumanları ve fabrika bacalarından çıkan CO2 (karbon dioksit), SO2 (kükürt dioksit) ve NO2 (azotdioksit)gibi gazlar atmosfere yayılmaktadır. Hava kirliliğine sebep olan bu gazlar atmosferdeki su (H2O) ile tepkimeye girerler. Sonuçta H2SO4 (sülfürik asit), HNO3 (nitrik asit) , HCO3( karbonik asit) gibi asidik özellikteki bileşikler oluşur. Bu tür gazların yağmur, kar, dolu şeklinde yeryüzüne yağması asit yağmuru olarak adlandırılır.
Asit yağmurlarının zararları
*Ağaç ve bitkilerin yaşaması ve gelişimi için toprakta doğal olarak bulunan magnezyum ve kalsiyum gibi elementlere ihtiyacı vardır. Asit yağmurları toprakta bulunan bu elementleri çözerek daha derinlere doğru taşırlar. Sonucunda ağaçlar ve bitkiler besin ihtiyaçlarını karşılayamayarak kururlar.
*Asit yağmurları akarsu ve göllerdeki asit dengesini bozar. Sonucunda su bitkileri ve balıklar etkilenir. Bu balıkların tüketilmesi sonucunda da insanlar etkilenir ve çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur.
* Asit yağmuru içindeki zehirli maddeler bitkilerden hayvanlara, hayvanlardan da insanlara geçerler. Meyve ve sebzeler ile direkt olarak insanlara geçer ve çeşitli hastalıklara neden olurlar.
* Asit yağmurlarında bulunan zehirli maddeler insanların derisi ile temas ederek veya buharlaşma esnasında solunması sonucu ile astım, bronşit ve kanser gibi çok çeşitli hastalıklara neden olmaktadır.
* Orman ve bitki örtüsünün zarar görerek yok olması insanların ve hayvanların gelecekteki yaşamını tehlikeye atmaktadır.
* Asit yağmurları tarihi eserlerin hızla aşınıp zarar görmelerine neden olmaktadır.
* İnsanlarda çeşitli solunum yoları, akciğer kanseri, nefes darlığı gibi hastalıklara neden olur.
Asit Yağmurlarının Tarihi Eserlere Etkileri

Havadaki nitrik ve sülfürik asitlerin tarihi eserlerdeki kalkerli taşları deforme ederek, taşların kimyasal yapısının bozulmasına neden olmaktadır buda tarihi eserlerin daha erken dönemde yıpranmasına ve yok olmasına sebebiyet vermektedir Kömür ve fueloil kullanımıyla oluşan sülfürik ve egzoz gazından oluşan nitrik asitlerde aynı etkiyi göstermektedir
Kirliliğe yol açan tanecikler, kaynaklarından binlerce kilometre uzağa rüzgarla taşınabilir Sözgelimi ABD‘nin kuzey doğusundaki asit yağmurlarına, Kanada’dan yayılanlar da katılmış, Kanada’nın doğusundaki kükürt içeren yağış, ABD ‘den kaynaklanmıştır
Asit Yağmurlarının İnsan Üzerindeki Etkisi
Asidik zerrecikler genellikle sülfürdioksit ve nitrikoksitlerin atmosferdeki dispersiyonu ile oluşur. Sonuçta oluşan nitrik ve sülfürik asit diğer partiküller (toz, is, kurum, duman vs) üzerine yapışır. Bu partiküllerin direkt olarak solunması bu asidik yapıların doğrudan akciğerlere kadar gitmesine neden olmaktadır. Bu asidik yapıdaki tozlar ve gazlar nemli ve sıcak akciğer alueollerinde kimyasal olarak kana geçebilirler. Asit yağmurlarının insanlar üzerindeki dolaylı etkileri yüzey ve içme suları, yer altı suları, toprak, ağır metaller, bitkiler ve balıklar üzerindeki etkilerine bağlı olarak bu unsurların kullanılması sonucunda uzun vadede insan bünyesinde asidik depolanmaya neden olur.
Asit Yağmurlarını Engellemek İçin Yapılması Gerekenler
*Sanayide fosil yakıtlar yerine kükürt ve azot içermeyen doğalgaz, güneş enerjisi, jeotermal enerji tercih edilmeli
*Yeşil alanlar artırılmalı ve orman yangınları engellenmelidir
*Toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı
* Kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli
* Sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılması sağlanmalı
* Her yıl bacalar ve soba boruları temizlenmeli
*Kentlerin kurulma yerleri topografik açıdan iyi saptanmalı.Çanak şeklindeki alanlara yerleşmekten uzak durulmalıdır.
*Araçların bakımları zamanında yapılmalı.
Comments